MAKALE
(George BUNNER)
Küçük çocukların Atletizmle tanıştırılmaları konusu ele alındığında, öncelikle nihai hedefin “küçük şampiyonlar” yaratmak değil, olabildiğince en başarılı erişkin atletleri yetiştirmek olduğu, bunun için uzun vadeli bir programa dayanmak ve büyük bir sabır göstermek gerektiği bilinci içinde hareket etmek zorunluluğu vardır.
Birçok sebepten dolayı, çocuk şampiyonların yetişkinliklerinde de şampiyonluklara eriştikleri çok nadiren görülür ve ne yazıktır ki yıldızlığa giden yolun kaldırımları, ağır yarışmacılığın ve aşırı bedensel yıpranmanın yok ettiği nice kayıp yeteneklerin kalıntılarıyla kaplıdır.
Hasad’a ulaşmak istiyorsak, genç filizlerimizi titizlikle korumak ve beslemek zorundayız. Öncelikli amacımız bu çocuklarımızda Atletizme karşı sevginin yeşerip kökleşmesini sağlamak olmalıdır.
35 yıl öncesine kadar, Atletizm Federasyonlarından 13 yaşın altındaki çocuklara uygun faaliyetlerle ilgili aydınlatıcı bilgi istendiğinde, Olimpik seviye’deki atletlere göre düzenlenmiş antrenman programları ve idman takvimleri ile karşılaşmak, ilâve bilgi talep edildiğinde de gelen yanıtların gittikçe daha mantık dışı haller aldığını, bunları kaleme alan teknik adamların sanki ömürlerinde çocuk görmemiş olduklarına hükmettirecek şekilde davrandıklarını görmek olağan bir durumdu.
Bu sıkıntıların mutlaka aşılması gerektiği görüşünü benimseyen spor uzmanları, çocukların kendi heyecan verici dünyasını gözlemlemeye, analiz etmeye uzun bir süre ayırmışlardır. Öğretmenlerle, Gençlik Klüpleri Liderleriyle, Sosyal Hizmet Görevlileriyle ve en önemlisi annelerle görüşmüşlerdir.
Sonuçta, çocukları erişkinler dünyasına taşımaktansa Atletizmi çocukların dünyasına götürmenin daha akıl kârı bir iş olacağına kanaat getirmişlerdir. Bunu gerçekleştirmenin yolunu, temel beceri öğelerini çocukların oyunlarının içine yerleştirmek, onların ihtiyaçlarına uygun renkli ve albenili malzeme kullanmak suretiyle bulmuşlardır. Dolayısıyla çocuklara nizami malzeme kullanımını yasak etmektense güvenlikli kullanımı sağlayacak tarzda imal edilmiş çocuklara özel cirit, engel, çekiçler sunmak ve yine özel surette tasarlanmış taklalar, atlamalar vb. ortaya koymakla çocukların beden yapılarıyla ve yetenekleriyle bağdaşık, keyifle katılacakları Atletizm faaliyetleri biçimlendirmişlerdir.
ÇOCUĞUN TARİFİ
Önce ‘Çocuk’ nedir?, onun tarifini yapmak gerek. Çocuk ne erişkin bir insanın ne de 15 -19 arasındaki bir gencin küçültülmüş kopyasıdır.
Çocuk gelişiminin evreleri kesinlikle belirgindir. 5-14 yaş dilimi çocukların süratle büyüdüğü, geliştikçe de ihtiyaçlarının değiştiği bir süreçtir. Bu sebeple bu yaş diliminin ayrıca dört gruba ayırmakta yarar vardır.
GRUP 1 - 5, 6, 7 yaşlardaki çocuklar
Hareket becerileri edindirme, koordinasyon ve dengenin gelişimi,
Kurallara uyma, paylaşma, işbirliği gelişimi
Sosyal davranışlar.
GRUP 2 - 8, 9, 10 yaşlardaki çocuklar
Atletizm Oyunları ile eğlendirme
Spor sevgisini yerleştirme ve geliştirme
GRUP 3 - 11, 12 yaşlardaki çocuklar
Çocukluktan erginliğe geçiş çağı
GRUP 4 - 13, 14, 15 yaşlardaki çocuklar
İlk erginlik yılları
Geleceğe dönük yetenek tanımlaması
GRUP 1
5, 6, 7 YAŞLARINDAKİ ÇOCUKLAR
BEDENİNİ TANIMA, BECERİ EDİNDİRME, KOORDİNASYON, DENGE
Ayrıca bu erken yaş çocuklarında beraberlik, işbirliği, kurallara uyma, paylaşma ve iyi sosyal davranış alışkanlıkları yerleştirme
GRUP 2
8, 9, 10 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR
ATLETİZM OYUNLARIYLA EĞLENDİRMEK,
SPOR SEVGİSİNİ AŞILAMAK
Bu yaşlar, çocukların, küçük bireyler olarak, aile ve okul faaliyetleri dışına yeni yeni çıkma girişimlerinde bulundukları çağdır.
Kocaman yabancı bir Dünya’ya arkadaşlarıyla birlikte adım atmaktadırlar. Gönül, Ayşe ile, Mehmet de Burak ile birbirine kenetli, elele ve “ömür boyu sürecek” bir arkadaşlığa sadakat duygusu ile dopdolu gelirler. Herşeyi beraber yapacaklardır.
Ayşe’nin spora belki doğuştan yatkınlığı vardır da Gönül beceriksiz ve biraz da
sakar olabilir. Ama DİKKAT . Gönül’ün ilgisi çekilemediği takdirde, onu kaybetmekle kalınmayacağı gibi, Ayşe de, arkadaşı uzaklaştığı için, onsuz faaliyete katılmak istemeyebilir.
UTANGAÇ VEYA ARKADAŞSIZ ÇOCUK
Kimi çocuk utangaçtır veya arkadaşa ihtiyacı olabilir. Grup ona açık ve davetkâr
olmalı. Bu gibi çocuklara, grubun bir parçası oldukları duygusu verilmeli. Kim bilir..... bunlardan biri bakarsınız geleceğin yıldızı oluverir.
RÛYA
Olimpyatlar ve diğer büyük Şampiyonalar binlerce gence, spor yapma konusunda ilham kaynağı olmuştur. Böyle gençlerin heyecanını beslemek için, yoğunlaştırılmış antrenman kampı düzenlemekten uzak durmak bir yana, onlara eğlence dolu ve keyifli faaliyetler sunmak mecburiyeti vardır.
Bu küçük insanlar bize sihirli bir dünya’dan gelmektedirler. Bir iki tuğlanın bir eve dönüştüğü, bir avuç deniz kabuğunun kıymetli bir mücevher sandığı oluşturduğu, birkaç çalı ile dalın orman kurduğu bir dünya. Oyuncaklar âlemi onlar için çok gerçek ve hayal dolu bir Dünyadır.
BECERİYE AÇ YILLAR
Bu dönem aynı zamanda çocukların bilgiye aç oldukları, şaşırtıcı bir süratle öğrendikleri ve becerilerin çoğunu oyun yoluyla edindikleri yıllardır.
Bu olguyu gözden geçirmekte yarar vardır.
OYUN YOLUYLA ÖĞRENME
Bu döneme OYNA-ÖĞREN Dönemi de denebilir. 5-10 lu yaşlar dilimi Atletizme doğru ilk adımların atıldığı yıllardır. İnsanlar mağaralarda yaşamaya başladığından beri çocuklar oyun yoluyla öğrenmişlerdir. Bu onlara verilmiş doğal bir kabiliyettir ve çoğu hayvan nesillerince de kanıtlanmış olan başarılı bir
formüldür. Değiştirilmesi için sebep yoktur.
Çocuklar için öğrenmenin en iyi yolu olan oyun aynı zamanda bizi sporumuzu gençler için cazip hale getirme hedefine ulaştıracak araçtır. Geride bizlere ne gibi faaliyet süreçleri kullanmak gerektiğini belirlemek kalır.
ÖĞRETİM ORTAMI
Küçük çocuklardan oluşmuş kalabalık bir grupla çalışmak, az kişilik takımlara belli bir beceriyi kazandırmak maksadıyla antrenman yaptırmaktan çok farklı bir durumdur.
Kalabalık çocuk grubunda Çalıştırıcı, denge , duruş, çeviklik, koordinasyon geliştirme, bedensel becerilerle ilgili hareketlerin temel öğelerini öğretmek durumundadır. Koordinasyonu, gözlerle el ve ayakların hareketleriyle bağlantılarını ve tepki verme süratini, değişik yetenekli çocuklara ait geniş perspektifler içinde değerlendirmeye alacaktır.
GENÇ YETENEKLER
Yetenekli çocukların, belli bir branşla ilgili özel biçimde antrenman yaptırıldıkları takdirde gözalıcı ilerlemeler kaydedecekleri bilinmekle beraber sınırların daima korunmasına dikkat edilmelidir. Bir çocuğun kabiliyetlerine katkı yapan birçok hususun bulunduğunu, büyüme süreçlerine bağlı bedensel gelişme ve değişikliklerle ilgili boy ve kuvvetteki farklılaşmalar göz önünde tutulmalıdır. Birçok sebepten dolayı, yetenekli görünen bir çocuk, geleceğin şampiyonu olmaktan uzak bulunabilir. Bizim işimiz çocukları baskı altına almak kesinlikle değildir. Görevimiz çok yönlü gelişimlerini teşvik etmektir.
YARIŞMALAR
Bu yaşlardaki çocuklar enerji doludur. Programlar kalabalık gruplara göre ve çabuk tempolu olarak hazırlanmalıdır. Takımların faaliyet gösterecekleri çok sayıda İstasyonun kurulmasıyla en az yetenekli çocukların dahi katkıda bulunmalarına fırsat verilmesi gerekir. Bu çocukların da Takımın aldığı sonuçta pay sahibi olmaları ve kendilerini yararlı hissetmelerinin sağlanması büyük önem taşır. Her zaman Takım faaliyetine katılımın ve eğlence öğesinin öne çıkmasına dikkat edilmelidir.
GRUP 3
11-12 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR
ÇOCUKLUKTAN ERGİNLİĞE GEÇİŞ SÜRECİ
Bu yaşta çocuklar bireyselliğe doğru küçük de olsa adım atarlar ve “ kendi branşlarında” bazı faaliyetlere katılmak isteyebilirler. Bu arzularını yerine getirmek için, faaliyet programlarına ve Takım Karşılaşmalarına bazı geleneksel branşların basitlendirilmiş biçimde katılmalarını önerebiliriz. Ancak bunlar,
geçerliliğini bu Grupla da ilgili olarak korumaya devam edecek olan GRUP 2 kriterlerinin tamamlayıcısı olarak kullanılması gerekecektir.
Öğretme ortamı, teknik konuların öğretimi ilâvesiyle kalabalık grup çalışması düzeninde sürdürülmekle beraber, dersleri ve Karşılaşmaları çok ciddi bir havaya büründürmemeye dikkat edilmelidir. Karşılaşmalar Takım formatında yapılmalı, Takım üyeliğinin önemi sürekli olarak öne çıkarılmalıdır. Takımın başarılı olabilmesi için herkesin tercih ettikleri branş dışında da katkıda bulunarak yardımcı olması gerektiği vurgulanmalıdır. Bu durum erken yaşta ihtisaslaşmanın önünü kesecektir.
ÇOK YÖNLÜ GELİŞME
Usta antrenörlerin uygulamaları, bu yaşların kesin spesyalleşme için henüz çok erken olduğunu ve çok yönlü bedensel geliştirme faaliyetlerinin sürdürülme ihtiyacının devam ettiğini göstermektedir. Bu bakımdan söz konusu dönemi yaşamakta olanlar için çok branşlı Takım Yarışmaları gibi ilgi çekici faaliyetler öneririz. Bunları, çok ciddiye almamakla birlikte okul-içi veya başka türlü Grup faaliyetleri olarak Programa almak mümkündür.
DİĞER İLGİ ALANLARI
Şunu da bilmemizde yarar vardır. Çocuklar için, geniş ve çeşitli ilgi alanlarına sahip olmak arzu edilecek bir durumdur. Bu bakımdan ilgi çatışması halinde endişelenmek yerine saygı göstermek ve çocuğun talebini makul ölçüler içinde karşılamak en doğrusu olur.
Okul ödevi yapar gibi tekrar eden faaliyetler sıkıcıdır. Bu bakımdan Atletizm derslerini çocukların arkadaşlarıyla buluşup sohbet edebilecekleri eğlenceli bir zaman dilimi haline getirmek önemli olacaktır. Bu hususu ihmal etmek, bindiğimiz dalı kesmekle eşdeğerdir. Faaliyetlerimizi çocukların sosyal hayatının merkezi haline getirdiğimiz takdirde Atletizmle bağları güçlenecektir. Gençlerin boş zamanının tamamına ipotek koyan tek tip bir Atletizm reçetesi yerine arada bir ilginç gezi programları veya değişik eğlenceler sunmakta yarar vardır.
Keskin ve canlı bir beyin bedensel hayatiyetin bir parçasıdır, unutmayalım.
ERGİNLİK ÇAĞI
Planlamalar yapılırken, bu yaş grubu çocuklarının erginlik çağının evrelerinden geçerken, bedensel gelişmelerinde çarpıcı değişimler yaşadıklarını hiç unutmamalı. Dikkatli olup, genç bedenlerde olan bitenleri anlamaya çalışıp, gençleri zor durumlarda bırakmama hassasiyeti gösterilmelidir.
BECERİ ÖĞRETİMİ
Grubun öğrenme kabiliyetinden yoksun olduğu becerileri öğretmeye çalışılmamalı. Aksi halde çocuklar ilgilerini kaybedeceklerdir. Farklı öğrenme sürati sahipleri için pay bırakılmalı. Ne zaman ve nasıl ilerlemek gerektiğini bilmek daha iyi bir öğrenim sağlar.
Mukavemet branşları büyük ihtiyatla uygulanmalı ve HİÇBİR ŞEKİLDE AŞIRIYA KAÇILMAMALI.
GRUP 4
13 -14 - 15 YAŞLAR
İLK ERGİNLİK YILLARI
GELECEK İÇİN YETENEK BELİRLEMESİ
ÇOCUKLARI SPORTİF UĞRAŞLAR İÇİNDE TUTMAK
ATLETİZMİ CAZİP KILMAK
13 – 14 yaşındaki çocukların ekserisi, kendi iç dünyalarında sprinter mi, atlayıcı mı yoksa atıcımı veya herhangi başka bir branşın uzmanı mı olmak istediği hakkında bir karar vermiştir . Bu böyle olmakla beraber yine bilinir ki bu kararlar büyük çoğunlukla değişime uğrayacaktır. Buradaki önemli etken uzman antrenörün tavsiyesidir. Bu seçim sadece Atletizme dayalı da olmayabilir. Çocuk, şu veya bu sebeple Yüzme, Futbol veya başka bir Spora odaklanmak isteyebilir. Bunu başarısızlık olarak algılamak yanlış olur. Sistem Atletizm dışında önemli başarılara ulaşmış sporcular yetiştirmiş olmaktan elbette ki gururlanır. Önemli olan sporumuzu gençlerimiz için cazibe merkezi durumuna getirerek bizimle ömür boyu kalmaların sağlamaya gayret etmektir.
BASKILAR
Bu yaştakiler çok çeşitli baskılara maruzdurlar. Birçoğu kendini ciddi bir tahsil sürecine hazırlamak üzeredir. Spor burada ilâve bir baskı unsuru olmamalıdır. Aksine bir rahatlama vesilesi olmalıdır
Bu yaş dilimindekiler geleneksel branşlarda yarışabilirler. Ne var ki aynı uzmanlık branşında sürekli olarak yarışmak, o branşta devamlı surette şöhretini koruma isteğini geliştirme gibi olumsuz sonuç yaratacaktır.
EL DEĞİŞTİRME - ANTRENÖRE DEVRETME
Bilgi hiçbir kimsenin tekelinde değildir. Kalabalık genç gruplarla çalışan kişilerin, Atletizm branşlarının tümü hakkında temel bilgilere sahip olması önem
taşıması tabiidir. Ancak mükemmel sonucun elde edilmesi bakımında Uzman Branş Antrenörünün işlevi hayatidir.
Bu yaşlarda mükemmeliyet yolunda ilerlemeye hazır gençlerde filizlenmekte olan yetenekleri görmek mümkündür. Sistem doğru kurulduğu takdirde bu Antrenörlere seve seve devredeceğimiz verimli bir genç yetenek hasadı elde etmekte zorlanmayız.
Böylelikle gençlerin bu süratli değişme ve gelişme dönemlerinde yeteneklerini kollamak ve korumakla sporumuza hizmet etmiş olmakla kalmayıp, daha etkili bütünsel bir yapılanmaya katkıda bulunmuş oluruz.
Branş uzmanlarının sayısı daima yetersiz ve zamanları küçük çocuklara harcanamayacak kadar kıttır. Öbür yandan genç yeteneklerin ziyan edilmemesini, dinç, taze ve Atletizme heyecan ile bağlı kalmalarını sağlamanın önemli bir görev olduğunun bilinci korunmalıdır.
George BUNNER